Obezite Ameliyatları ve Medikal Tedavi Seçenekleri: Faydaları ve Riskleri
Obezite tedavisinde cerrahi müdahalelerin sağladığı faydalar kadar, bazı metabolik riskler de bulunuyor. Ancak uzmanlar, medikal tedavi seçeneklerinin cerrahinin sağladığı kilo kaybına yakın sonuçlar sunduğunu belirtiyor.
Obezite Oranı Türkiye’de Yüzde 30’a Ulaştı
Son yıllarda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hızla yayılan obezite, Türkiye’de de önemli bir sağlık sorunu haline geldi. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, obezite oranı 1975’ten bu yana üç kat artarak Türkiye’de yüzde 30 seviyelerine ulaştı. Obezite tedavisinde sıklıkla akla gelen cerrahi müdahalelere ek olarak, son dönemde geliştirilen medikal tedavi yöntemleri de başarılı sonuçlar sağlıyor. Liv Hospital Vadistanbul Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Berçem Ayçiçek, bu tedavilerin, bariyatrik cerrahinin sağladığı kilo kaybına benzer kayıplara ulaşabildiğine dikkat çekti. Ancak, bu tedavi seçeneklerinin yan etkilerine de değinen Prof. Dr. Ayçiçek, hastaların bu tedaviler hakkında dikkatlice bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Medikal Tedavi Seçenekleri Hızla Artıyor
Obezite, kalp damar hastalıkları gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilen küresel bir sağlık sorunu haline gelirken, tedavi seçenekleri de çeşitleniyor. Yüksek kalori içeren işlenmiş gıdalar, fiziksel hareketsizlik ve stres gibi faktörler obezite oranlarını artırırken, genetik faktörlerin de bu durumu etkileyebileceği ifade ediliyor. Türkiye’de de obezite, sağlık hizmeti harcamalarını artırarak, büyük bir ekonomik yük oluşturuyor. Ancak son yıllarda kullanılan medikal tedavi seçenekleri, obezite tedavisinde etkin bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Ayçiçek, bu tedavilerin kilo kaybı sağlama ve uzun süreli sürdürülebilirlik açısından önemli faydalar sunduğunu belirtiyor.
Yeni İlaçlar Yüzde 24’e Kadar Kilo Kaybı Sağlıyor
Obezite tedavisinde kullanılan ilaçlar, hastaların kilo kaybını sürdürülebilir bir şekilde destekleyebiliyor. Prof. Dr. Ayçiçek, GLP-1 reseptör agonistlerinin kilo kaybını yüzde 7 ile 17 arasında sağladığını ve bu ilaçların kan şekeri kontrolü ile kardiyovasküler sağlık üzerinde de olumlu etkiler gösterdiğini aktardı. Tirzepatid gibi dual agonist ilaçlar ise, kilo kaybını yüzde 20’ye kadar artırabiliyor ve aynı zamanda kardiyovasküler sağlığı destekliyor. Çok yakın zamanda tedavi seçeneklerimize girmesi beklenen Triple agonist ilaçlar ise, GLP-1, GIP ve glucagon reseptörleri üzerinde etkili olup, kilo kaybını daha da artırabiliyor. Retatrutid gibi yeni ilaçlar ise, klinik denemelerde yüzde 24’e kadar kilo kaybı sağladığı gözlemlenen umut verici seçenekler arasında yer alıyor.
GLP-1 İlaçlarının Kullanımı ve Riskler
GLP-1 reseptör agonistlerinin bazı durumlarda kullanılmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ayçiçek, gebelik, pankreatit öyküsü ve ağır böbrek yetmezliği gibi durumların tedavi riskini artırabileceğini ifade etti. Ayrıca, bu ilaçların göz sağlığını olumsuz etkileyebileceği konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ayçiçek, “Semaglutid gibi ilaçlar, gözde sinir hasarına yol açabilen hastalıkları tetikleyebilir” dedi.
Medikal Tedavi ve Cerrahi Müdahale Arasındaki Farklar
Prof. Dr. Ayçiçek, bilimsel çalışmalara göre, medikal tedavilerin bariyatrik cerrahinin sağladığı kilo kaybına yakın sonuçlar sunduğunu ancak her iki tedavi türünün de uzun süreli kullanımı sırasında mikronütrient eksiklikleri, kas kaybı ve psikolojik sorunlar gibi ciddi yan etkiler oluşturabileceğini belirtti. Ayrıca, GLP-1 ilaçlarının yaygın yan etkilerinden bazıları arasında bulantı, kusma ve karın ağrısının da yer aldığını sözlerine ekledi.
Tedavi Sürecinde Uzman Takibi Şart
Obezite tedavisinde, hastaların tedavi sürecinin bir uzman doktor gözetiminde sürdürülmesinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Ayçiçek, “Uzun dönemli izlem, tedavi sürecinde oluşabilecek sağlık sorunlarına hızlı müdahale edilmesini sağlar” dedi. Ayrıca, tedaviye uyumun artırılması, yan etkilerin izlenmesi ve komplikasyonların önceden belirlenmesi için endokrinolog takibinin önemli olduğunu ifade etti.
Obeziteyi Önlemek Tedavi Etmekten Daha Avantajlı
Obezite tedavisinin önemli olduğu kadar, obezitenin önlenmesinin çok daha avantajlı olduğunu belirten Prof. Dr. Ayçiçek, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktiviteyi teşvik eden toplum bazlı stratejilerin hastalığın yükünü azaltmada büyük rol oynadığını vurguladı. Erken yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam tarzlarının benimsenmesi gerektiğini belirterek, obezitenin önlenmesi için şehir planlamaları ve okul beslenme programları gibi önlemlerin önemine değindi.